Sağlık ve Güzelliği Birleştiren Yenilikçi Bir Marka Hikayesi
- 04/03/2025
- By DoraMagazin
“Sadelik içeren işlere imza atıyorum ve estetikte doğallık ile bilimi buluşturuyorum.”
Sade Poliklinik’in kurucusu Songül Torbaoğlu, sağlık ve medikal estetik sektöründe 13 yılı aşkın süredir başarılı çalışmalarıyla dikkat çekiyor. İzmir’deki polikliniğinde kişiye özel yaklaşımlarıyla öne çıkan Torbaoğlu, sağlık turizmi ve televizyon programına uzanan kariyer yolculuğunu ve gelecekteki hedeflerini paylaştı.
Girişimcilik vizyonuyla Sade Poliklinik’i kuran Songül Torbaoğlu, medikal estetik ve sağlık turizmi alanındaki çalışmalarıyla tanınıyor. İzmir’de kurduğu poliklinik ile İzmirlilerin uğrak yeri haline gelen kliniğinde medikal estetik ve saç ekimi alanında önemli bir başarı yakalayan Torbaoğlu, sağlık turizmi sektörüne de güçlü bir giriş yaptı. Yoğun iş temposuna rağmen Ege TV’de ulusal çapta yayın yapan bir televizyon programının yapımcılığını üstlenerek hem kendi hazırladığı hem de sunduğu “Songül Torbaoğlu ile Sadece” programında sağlık, moda ve girişimcilik gibi geniş bir yelpazede izleyicilere sesleniyor. Kariyerindeki liderlik vizyonu ve azmiyle ileride bir hastane kurma hedefine doğru adım adım ilerliyor.
-Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı? Poliklinik kurma fikri nasıl oluştu?
Kariyerime başlarken her zaman insanların hayatlarına dokunabileceğim ve onları daha iyi hissettirebileceğim bir alan seçmeyi hedefliyordum. Sağlık sektörü ve özellikle medikal estetik, insanların özgüvenini artıran ve yaşam kalitelerini yükselten bir alan. Poliklinik kurma fikri de bu alandaki potansiyeli fark ettiğimde doğdu. Tüm bu yolculuk 13 yıl önce başladı. Medikal estetik ve sağlık alanındaki tecrübelerim ile Sade Poliklinik olarak hizmet veriyoruz. Medikal estetik sektörü, bilimsel çalışmalar ve teknolojik gelişmelerle sürekli büyüyen ve değişen bir sektör; bu da benim girişimci misyonumu destekleyen bir zemin. Bu yüzden bu sektörde çalışmayı çok seviyorum.
-Polikliniğinizin kuruluş sürecinde karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi? Bu zorlukları nasıl aştınız?
En büyük zorluklardan biri, doğru ekip ve teknolojiyi bir araya getirmek oldu. Medikal estetik, sürekli gelişen bir alan olduğu için her zaman en güncel teknolojileri kullanmak ve bu alanda uzman doktorlar ve profesyonellerle çalışmak gerekiyor. Doğru kadroyu oluşturmak ve güvenilir cihazları kullanmak için yoğun ve güçlü bir ar-ge çalışması sonrasında büyük bir yatırım yaptık. Sabır, emek ve doğru stratejiyi bir araya getirerek adımlar attığımızda bu zorlukların üstesinden gelebildik. Her detayına fazlaca önem verdiğimiz, ilmek ilmek işlenen bir kuluçka dönemi sonrası; kusursuz bir poliklinik doğdu.
-Sektörde hangi stratejileri benimsiyorsunuz?
Sade Poliklinik tek bir kurum olarak varlığını koruyor. Markamın en büyük başarısı franchise yapmadan, çoğalmadan ‘’tek’’ bir kuruluş olması, doktor uygulamaları ve teknolojik cihaz parkurunun bir arada olduğu ‘’güç’’lü bir yapı, İzmir’e ‘’ilk’’leri getiren ve uygulayan bir noktada bulunmamız. Özetlediğimde sektördeki stratejim; ‘’ilk ve tek olan güç içeren tercihleri benimsiyorum.’’’
İş hayatında edindiğim vizyon doğrultusunda, geleceğe yönelik iş planlarımı Sade Poliklinik ile sağlık sektöründeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak hayata geçiriyorum.
-Sağlık turizmi ve medikal estetik alanında nasıl fark yarattığınızı düşünüyorsunuz?
Sağlık turizminde fark yaratmak için hastalarımıza sadece tedavi sunmuyor, aynı zamanda onlara güvenli ve konforlu bir süreç sunmayı hedefliyoruz. Uluslararası alanda güvenilir ve kaliteli hizmet vermek her zaman önceliğimiz oldu. Büyük bir sorumluluk da taşıyoruz çünkü insanlar size güveniyor ve bu güveni her gün yeniden kazanmak için çalışmanız gerekiyor.
Sade Poliklinik kapısından içeriye girdikten sonra yabancı hissetmemelerini sağlayarak ve sonrasındaki takip süreci ile büyük fark yaratıyoruz. Düşünsenize başka bir şehirden, ülkeden buraya bir sağlık hizmeti almak için geliyorsunuz. Dilini bile bilmediğiniz bir yerdesiniz, dolayısıyla sıcak iletişim, ait hissetmek ve güven çok önemli. Bunun için gerekli olan ‘’tüm domino taşları yerine yerleştirildi.’’
-Saç ekimi ve medikal estetik uygulamalarında nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Saç ekimi ve medikal estetik, son yıllarda hem kadınlar hem de erkekler tarafından tercih ediliyor. Biz de bu alanda hastalarımıza doğal ve etkili sonuçlar sunmak için en güncel yaklaşımları kullanıyoruz. Tüm bu işlemlerde sonuç önemli. ‘’Hastanın mutlu olduğu her sonuç bizim başarımızın somut halini temsil ediyor.’’ Bu oranın yükselmesi için gerekli olan tüm yenilikleri yapmak için çalışıyoruz.
Sade Poliklinik olarak her zaman bireylerin ihtiyacına göre özel tedavi planları hazırlıyoruz. Her hastanın ihtiyacı farklıdır; bu nedenle herkese aynı yaklaşımı sunmak yerine, kişiye özel tedavi programları oluşturuyoruz. Zamanın içerisinde zamansızlık sunuyoruz diyebilirim. Güncel kalarak, değişen ve gelişen her şey ile hastalarımızın isteklerini birleştirirken; trend olan görüntüleri değil onların her dönem de en iyi şekilde olmalarını sağlıyoruz. Aşırı dolgun dudaklardan oluşan herkesin aynı görüntüye sahip olduğu popüler akımlardan kaçıp, hastanın anatomisine uygun olan dudak dolgusunu yapmak; bu yıl, önümüzdeki yıl, daha sonraki yıl pişman olmayacağı bir görüntüye ulaşmasını sağlamak önem verdiğimiz bir yaklaşım. Bu bir örnekti fakat her hizmetimiz adımız gibi sade’lik barındırıyor. Tüm bu tedavi süreçlerinde konforu ve güvenliği ön planda tutuyoruz.
-Ege TV’de sunduğunuz programda sağlıktan modaya kadar geniş bir yelpazede izleyicilere hitap ediyorsunuz. Bu konuları neden birleştirdiniz?
Sağlık, moda ve kişisel bakım birbirleriyle bağlantılı. Kendine iyi bakan bir insan, hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha iyi hisseder ve bu durum dış görünüşüne yansır. Bu arada işlediğimiz temalar sadece moda ve sağlık değil. Yaşam demek daha doğru ve kapsayıcı olur sanırım. Estetik, Sanat, Spor, Seyahat, Eğlence, Güzellik konularını içeriyor.
Hepimiz her gün öğrenmeye devam ediyoruz. Birçok alanda da merak ettiklerimiz olabiliyor ve aslında bunu ekranlara taşıyorum. Programımda başarıya ulaşmış kişileri konuk ediyorum ve onların yolculuklarını izleyicilerle paylaşıyorum. Amacım, izleyicilere ilham vermek, alanında en iyileri ile tanıştırmak ve başarıya giden yolda karşılaşılan engelleri nasıl aşabileceklerini göstermek, ışık olmak istiyorum.
-Sağlık ve moda alanındaki deneyimlerinizden neler öğrendiniz? Bu iki dünyayı nasıl birleştiriyorsunuz?
Moda ve sağlık, insanın kendini daha iyi hissetmesine odaklanan alanlar. Sağlık sektörü bana insanlara nasıl dokunabileceğimi öğretirken, moda ise bu dokunuşu nasıl yansıtabileceğimi gösterdi. Programımda da bu iki alanı birleştirerek insanın hem iç hem de dış güzelliğine odaklanıyorum. Sağlık, içten gelen ışıltıdır; moda ise bu ışıltıyı dışa yansıtma sanatıdır.
-Yoğun iş temponuzda dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?
Dengeyi sağlamak, önceliklerinizi doğru belirlemekle ilgili. İşimde yoğun olsam da aileme vakit ayırmaya özen gösteriyorum. Kendim için ise olmazsa olmaz dediğim üç vazgeçilmezim var; kitap okumak, meditasyon yapmak, müzik dinleyerek sahilde yürümek. Son dönemlerde ise programımda işlediğim konular da bana ilham veriyor. Konuklarımı tanımak ve onları araştırmak, ön hazırlığı birebir yapıyor olmamla keyifli hikayeler ve inanılmaz bilgilerle buluşuyorum.
-İleride bir hastane kurma hedefiniz var. Bu hedefinize ulaşmak için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
Hastane kurmak en büyük hedefim. Kendi alanımda uluslararası standartlarda bir sağlık merkezi oluşturmak. Bu doğrultuda ekibimizi genişletmek ve teknolojik alt yapımızı güçlendirmek için çalışıyorum. Bu yolda yürürken en büyük güç şuan aktif devam eden hastalarımızın memnuniyeti. Hastane projesinin büyük sermayelerinden birini hasta sadakati olarak görüyorum.
-Kadın girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Kadın girişimci olmanın bazı zorlukları var, ancak bu zorluklar beni daha güçlü yaptı. Kadın girişimcilere tavsiyem, hedeflerine odaklanmaları ve pes etmemeleri. Zorluklar her zaman olacak, ama bu zorlukları aşmak başarıya ulaşmanın bir parçası. Başarı, öncelikle sizin olan inancınızla başlar. Elde ettiğiniz güvenin, neyi başarmak istediğinizi belirleyin ve bu hedeflere yönelik adımlar atın. Sürekli Öğrenin ve Kendinizi Geliştirin… Kararlı ve Sabırlı Olun… Kariyer yolculuğunda her zaman düz bir çizgide ilerlenmez. Zorluklarla karşılaşabilirsiniz, ancak bulabildiğinizin sizi motive etmesine izin vermenize izin verin. Kararlı olun ve sınırlandırın, pes etmeyin. Cesur Olun ve Risk Alın… Yenilikçi olmak ve öne çıkmak için cesur olmanız ve bazen risk seçenekleri mümkündür. Yeni fikirler ve fırsatlara açık olun. Kendi Yolunuzu Çizin…
İnstagram'da takip edin